Ruh Sağlığı

5 yaşındaki ergenler korkutuyor

5 yaşındaki ergenler korkutuyorOkurken bile korkunç gelen ‘erken ergenlik’, maalesef tüm dünyada gittikçe yaygınlaşarak çocukları saran bir tehdit haline geldi.

Küçük kızınızın sizin makyaj malzemelerinizi kullanması, ayakkabılarınızı giymesi, giysilerinizi denemesi, takılarınızı takması bir oyun olduğunda çok hoş değil mi? Ya bu oyun gerçeğe dönüşürse ve henüz 6-7 yaşındaki evladınızın ergenlikle ilgili belirtileriyle karşılaşsanız? Göğüslerinde büyüme, regl olma, tüylenme… Okurken bile korkunç gelen ‘erken ergenlik’, maalesef tüm dünyada gittikçe yaygınlaşarak çocukları saran bir tehdit haline geldi. Uzmanlar, katkılı gıda maddeleri, tarım ilaçları, kimyasal maddelerin artışı sebebiyle 5-6 hatta 3 yaşında bile regl olan kız çocuklarıyla karşılaşabildiklerini ancak erken teşhis sonucu iyi bir tedaviyle bu durumu durdurabildiklerini anlatıyor.

Bu sorunun yaygınlaşması nedeniyle, geçtiğimiz günlerde düzenlenen 47. Avrupa Çocuk Endokrinolojisi toplantısında ‘erken ergenlik’ önemli bir yer teşkil etti. Avrupa’nın en ünlü uzmanları çocukları çocuk olmaktan çıkaran ve onların dünyalarını karartan sebepleri tartışırken, tedavi için doktor kontrolünün şart olduğuna da dikkat çekiyor.

2500 UZMAN TARTIŞTI

Avrupa Çocuk Endokrin Derneği’nin (ESPE) Başkanlığı’nı yürüten, Büyüme, Ergenlik ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, erken ergenliğin ABD’de, bütün Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de giderek artan sıklıkta görüldüğünü vurguluyor.

Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini üstlendiği toplantıda bir araya gelen 75 ülkeden 2 bin 500 uzman, sadece Türk çocuklarının değil, gelecek neslin, ‘şişmanlık, erken ergenlik, diyabet, büyüme geriliği’ gibi çok önemli hastalıkla karşı karşıya olduğuna dikkati çekti. Normal şartlarda ergenliğin, kızlarda 10-11, erkeklerde de 11-12 yaşlarında başladığını belirten Prof. Dr. Büyükgebiz, son yıllarda bütün dünyada ergenlik yaşının erkene indiğini özellikle de ABD’de yaygınlaştığını söyledi.

TELEVİZYON RİSKLİ

Çevresel uyaranlar denilen; tam olarak bilinmeyen fakat beyindeki seksüel hormonları tetikleyen faktörler olduğunu belirten Prof. Dr. Büyükgebiz, şunları söylüyor: “İngiltere’de yapılan bir araştırmada, fazla televizyon seyreden çocuklarda, bu uyarının erken olduğu şeklinde bir hipotez öne sürüldü ve bir çalışma sunuldu. Daha çok hormonlu gıdalar, o zamana kadar salgılanmayan östrojen ve testosteronun salgılanmasına yol açabiliyor. Hipofiz dediğimiz bez, bu çevresel faktörlerin uyarıcı etki göstermesiyle erken çalışmaya başlıyor. Hormonlu gıdalar kanıtlanmış zaten. Bazı katkı maddeleri (çok yumuşak bazı plastiklerde bulunan fatalat veya bisfenol A gibi veya östrojen verilmiş hayvanların et ve sütünün fazla miktarda alınması), bulunduğumuz ortamdaki dalgalar, tarımda fazla miktarda böcek ilaçlarının ve büyüme faktörlerinin kullanılması erken ergenliğe yol açıyor. Parfümler bile afrodizyak etkisi yapıyor ve cinsel uyaranları artırıyor. Televizyon, internet gibi yayınların seksüel dürtüleri erken uyarması davranış bozukluklarına yol açıyor. Henüz 5-6 yaşındaki bir çocuk bile, televizyonda gördüğü bir sahne yüzünden mastürbasyon yapabiliyor, cinselliğini keşfetmeye çalışıyor.”

ENİNE DE GENİŞLİYORLAR

ESPE Genel Sekreteri ve Diyabet Uzmanı Prof. Dr. Francesco Chiarelli ise bütün dünyada çocuklarda görülen tip 1 diyabet hastalığı yanında, şişmanlıkla direkt alakalı olan tip 2 diyabet hastalığında da artış gözlendiğini vurguluyor. Prof. Chiarelli, “Bu çocuklara insülin tedavisinin yanı sıra diyet ve egzersiz ayarlanmalıdır. Çağımızın en önemli tehdidi obezite yani şişmanlık için de önlemler alınırsa çocuklarda giderek artan tip 2 diyabet sıklığı azalacaktır” diyor. ESPE Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Jean Claude Carel de araştırmalarında Türkiye’de de obezitenin giderek arttığını ifade ederek, “Ergenlik döneminde şişman olan çocukların yüzde 70’i, büyüyünce de şişman olurlar. Bu nedenle ergenlikte obezitenin önlenmesine özel önem vermek gerekiyor” diyor.

Obezite ve erken ergenliği önlemek için neler yapılmalı?

Çocuk, aile ile birlikte yemek yeme alışkanlığına sahip olmalıdır.
Porsiyonlar makul ölçülerde olmalı ve aşırı porsiyonlardan kaçınılmalıdır.
Fast-food yiyeceklere haftada bir kez izin verilmelidir.
Şekerli içeceklerin tüketimi kısıtlanmalıdır. Süt tüketimine ağırlık verilmelidir.
Çocuklar televizyon ve bilgisayar başında 2 saatten fazla

oturtulmamalıdır.
Mutlaka, aktivite (oyun, ip atlama, top oynama) çocukların hayatlarına sokulmalıdır.
Okul yönetimleri ile aşırı yağlı ve kalorili yemeklerin çocuklara verilmemesi konusunda işbirliğine gidilmelidir. Okul kantinleri kontrol edilmelidir.
Öğün atlanmamasına ve ara öğünler yapılmasına dikkat edilmelidir.

AKŞAM

Kim Psikoloji
Altunizade Mah. Kısıklı Cad. No: 108 Manolya Apt.
Çamlıca İSTANBUL
0216 428 7 546 (0216 HAT P KİM)
[email protected]
www.kimpsikoloji.com
Gelişmelerden haberdar olmak için lütfen mail grubumuza üye olunuz:

Konuşalım

T: +90 216 428 7546
E: [email protected]