Ruh Sağlığı

Eviniz Kişiliğinizi Yansıtır

Eviniz Kişiliğinizi Yansıtır

Eviniz Kişiliğinizi Yansıtır

Bodrumdan çatı katına, banyonuzdan yatak odasına, oturma odasından mutfağa kadar evinizin her bir tarafı kişiliğinizin bir bölümünü yansıtır. dünya çapındaki ekonomik kriz ve türkiye`nin bir…

Bodrumdan çatı katına, banyonuzdan yatak odasına, oturma odasından mutfağa kadar evinizin her bir tarafı kişiliğinizin bir bölümünü yansıtır.Dünya çapındaki ekonomik kriz ve Türkiye`nin bir türlü normale dönmeyen siyasi ve sosyal gerilimleri arasında, hayatın yükleri ile boğuşurken, herşeye rağmen tutunduğunuz huzurunuzu bozmaya çalışan gelişmeler karşısında yorgun düştüyseniz ve en azından içinizi ferahlatacak bir zemin arıyorsanız, kafanızı dinginleştirecek aspirin niteliğinde bir kitap önerimiz var: Hayatı kolaylaştır
Werner Tiki Küstenmacher ve Lothar J Seiwert imzasını taşıyan 30`dan fazla dile çevrilmiş ve şu ana dek 2.5 milyondan fazla satttığı halde satış rakamları düşmemiş özel bir best seller olan kitap huzurlu ve mutlu bir hayat için somut öneriler içeriyor ve 7 adımlık, basit bir programla hayatımızdaki gereksiz eşyalardan sıyrılıp sırtımızdaki yükten kurtarmayı vadediyor.
Siz de kitapta çizilen rotayı takip ederseniz;
• Evdeki ve iş yerindeki dağınıklıktan kurtulmak
• Meşguliyetlerinizi azaltıp temponuzu yavaşlatmak
• Paranızın hesabını bilmek ve borçlarınızdan kurtulmak
• Özel yaşamınız ile iş hayatınızı dengeleyebilmek
• Yaşamınızda aşka ve dostluğa yer vermek şansına sahip olabilirsiniz deniliyor..
`Peki kitap nasıl bir üslup içeriyor, nelerden bahsediyor, reklamı bu şekilde yapılan pek çok sözüm ona kişisel gelişim kitabı gibi okura havadan bakarak şunu yap bunu yap diye emir mi yağdırıyor?` diye soranlar için eserden her zaman olduğu gibi göz kirası kabilinden bir bölüm seçip, sunmayı uygun bulduk:
360 sayfalık kitabın giriş kısmınında evinizle sizin ilişkinize dair bilgilerin ve tavsiyelerin yer aldığı bölümden seçitiğimiz metin insanın yuvasının kendi ruh aynası olduğuna dikkat çekiyor:
EVİNİZ RUHUNUZUN AYNASIDIR
Herhangi bir odada kolaylaştırma girişimine başladıktan ve sonuçtan memnun kaldıktan sonra, diğer odalara geçebilir ve öğrendiklerinizi her odada uygulayabilirsiniz. Burada temel düşünce şudur: Evimiz, hayatımızın üç boyutlu bir temsilidir. İç ve dış dünyamız birbirlerini yansıtır.
Hepimiz yaşadığımız evde görünmeyen izler bırakırız. Hatta taşındıktan ve bütün mobilyalar evden çıkarıldıktan sonra bile o izler evde kalır ve evin bir sonraki sakinlerini etkiler. Bu yüzden her dinde mekânlara yönelik kutsama ve arındırma ritüelleri mevcuttur. Pozitif bir ev ortamı için en önemli şart, gereksiz eşyaları evden çıkarmaktır. Evinizin her odasını dolaşın ve yaşadığınız mekânlarla aranızdaki bağı keşfedin.
Bodrum: Geçmiş ve Bilinçsizlik
Bodrumda düzensiz biçimde duran bir yığın eşya, sürekli olarak ertelediğiniz, yerine getirilmemiş görevlerin bir sembolüdür. `Bir gün tekrar ihtiyaç duyulabilecekleri için` atmadığınız eşyalar, sizi geçmişe bağlayan zincirlerdir. Bu eşyalar, ruhunuzda çözmek zorunda olduğunuz bir meselenin işareti olabilirler: Bir aile büyüğünüzün size yüklediği bir sorumluluk, akrabalar arasında karanlıkta kalan bir sır, kardeşlerinizden biriyle yaşadığınız iletişim bozukluğu gibi.
Bodrumdaki ıvır zıvırın; depresyon, tepkisizlik ve melankoli gibi doğrudan ruhsal tesirleri de olabilir.
Elbette ki bodrum, eşya depolamak için iyi bir mekândır. Ancak buraya sadece, en azından yılda bir kez kullandığınız eşyaları koymalısınız. Bodrumunuzu, her bir eşyaya kolaylıkla ulaşabileceğiniz (yani kayak takımlarınıza ulaşabilmek için öncelikle tenis masasını dışarı çıkarmak zorunda kalmayacağınız), hava ve enerji sirkülasyonunun mümkün olabileceği biçimde düzenleyin. Düzenli, aydınlık ve havadar bir bodrum, sizi daha keyifli ve cesaretli kılar; olumlu bir ruh hâlinde olmanızı sağlar. Böylece, yukarıda sözünü ettiğimiz ruhsal meseleleri, yenilenen enerjinizle aştığınızı da göreceksiniz.
Çatı Katı: Yaratıcı Fikirler ve Gelecek
Tıka basa dolu bir depo, sizin kişisel ve meslekî gelişim olanaklarınızı engeller. Hayat ağacınızın gelişimini durduran bir engel gibidir. Çatı katınızı eski hediyelik eşyalardan, hatıralardan, eski püskü giysilerden ve diğer ıvır zıvırdan arındırdığınızda, o güne dek hayal bile edemediğiniz yeni bir bakış açısı kazanacaksınız.
Güzel inşa edilmiş bir çatı katı, resim yapmak veya yazı yazmak gibi yaratıcı faaliyetler için en iyi mekândır. Evinizin bir odasını büro hâline getirmeyi planlıyorsanız, çatı katı bunun için genellikle en uygun yerdir. Büyük şirketlerin patronları, kendilerine büro olarak çoğunlukla oldukça yüksek şirket binalarının en üst katlarını seçerler; tıpkı hayvanlar alemindeki bir sürünün liderinin, ağaçtaki veya kayalıktaki en yüksek yere yerleşmesi gibi.
Depo Odalar: Kişisel Özgürlüğünüz
Depolama işi için kullanabileceğiniz bir bodrumunuz veya çatı katınız yoksa, genellikle odalarınızdan birini, nereye koyacağınızı bilemediğiniz her tür eşyayı muhafaza ettiğiniz bir depo hâline getirirsiniz.
Evinizdeki bu tür ölü mekânlar, bir ayak bağı gibidir ve sizin hem yaşama sevincinizi hem de yaratıcılığınızı frenler. Bu tür mekânları ıvır zıvırdan tamamen arındırın ya da en azından orada depoladığınız eşyaları temiz ve düzenli tutun. Depo odanızı sıksık havalandırın ve odanın kapısını aralık bırakın.
Antre: İnsanlarla İlişkiniz
Evinizin giriş bölümü, başkaları üzerindeki ilk izleniminizi etkiler. Önceki bölümlerde de uygulayabileceğiniz faydalı bir yöntemden bahsedelim: Bir başkasının ceketini giyin, evden çıkın ve sanki bir yabancıymışsınız gibi tekrar içeri girin. Başkasının gözleriyle görün; neredeyse girişi kapatacak kadar yere sarkan saksı bitkileri, zilde okunmayan bir isim, kenarda eski bir kâğıt yığını, tıka basa dolu bir portmanto, etrafa saçılmış ayakkabılar, eldivenler, atkılar ve bereler…
Antreyi temiz ve düzenli tutarak evinizin girişinin davetkâr görünmesini sağlayın. Çok geçmeden yeni arkadaşlar edinecek ve siz de evinize girerken memnuniyet duyacaksınız. Bu sizin dışarıya karşı daha açık ve daha misafirperver olmanız için iyi bir adımdır.
Kapılar: Dışa Açıklığınız
Bütün kapıların -özellikle de giriş kapısının- ardına dek açılabilmesine dikkat edin. Kapı kollarına hiçbir şey asmayın ve kapılara takılan askıları, sadece kapının rahat açılmasını engellemediği takdirde kullanın.
Dolapları veya rafları asla oda kapısının sadece kısmen açılabileceği şekilde yerleştirmeyin. Bozuk kapı kollarını tamir edin, sıkışmış veya gıcırdayan menteşeleri ve kilitleri yağlayın. Dış kapıdaki zile rahatlıkla okunabilen, düzgün ve hoş görünümlü bir isim kartı yerleştirin. Biz bunu denedik ve onayladık: İşlevini iyi gören kapılarla hayatınız gerçekten kolaylaşır!
Oturma Odası: Kalbiniz
İsteseniz de istemeseniz de kendi imajınız, oturma odanızın durumundan hatırı sayılır ölçüde etkilenir. Abartılı biçimde temiz ve düzenli bir oturma odası, dağınık veya pis bir oturma odası kadar rahatsız edicidir. Oturma odanızda bir `merkez` olmalıdır; örneğin, koltuk takımının ortasına koyacağınız göz alıcı bir sehpa gibi. Televizyonu odanın merkezi yapmaktan kaçının. Onu bir kenara yerleştirin ya da bir paravanın arkasına saklayın. Saksı bitkileri ve dekoratif eşyalarla, oturma odanızda oturanların ilgisinin mekânda kalmasını sağlayabilirsiniz. Gözleri rahatsız etmeyen, iyi bir aydınlatma ve rahat koltuklar, bu mekânda herkesin keyifle oturmasına yardımcı olur.
Oturma odanızda kendiniz için de yalnızken keyifle oturabileceğiniz bir yer düzenleyin. Kendinizden ve evinizden memnun olacağınız bir yer olsun.
Mutfak: Mideniz
Yemeğinizi hazırladığınız mekân, özellikle iç organlarınızla bağlantılıdır. Bir evin başka hiçbir odasında eşyaların `kullanım oranı` mutfakta olduğu kadar yüksek değildir; tabaklar, fincanlar, bardaklar ve çatal bıçak takımı her gün defalarca yerlerinden alınır, kullanılır, temizlenir ve yerlerine konur. Rafların ve dolapların ulaşılması daha zor olan yerleri gittikçe çoğalır. Kullanılmayan tabak çanak ve son kullanma tarihleri çoktan geçmiş gıda maddeleri sağlıksız bir engelleyici tabaka oluştururlar.
İnsanlar mutfak dolaplarını hiç bir işe yaramayan şeylerden tamamen arındırdıktan sonra kendilerini kelimenin tam anlamıyla hafiflemiş hissederler: Sindirim sistemi daha iyi çalışır, fazla kilolar yok olur.
Bir yıl boyunca kullanmadığınız her şeyi, son kullanma tarihi geçmiş gıda maddelerini, altlıkları olmayan fincanları, kapakları olmayan çaydanlıkları mutfağınızdan atın. Sadece iki ayda bir (veya daha nadir) kullanılan Waffel makinesi veya dumansız ızgara gibi mutfak gereçlerini, özel günler dışında kullanmadığınız tabak çanağı ve üst üste dizdiğiniz fazla bardakları bodruma ya da deponuza koyun.
Fırında pişirme için gerekli malzemeler ve gereçler, ocakta yemek pişirme gereçleri ile kıyaslandığında daha az kullanılırlar. Merdanenin, ızgara baharatlarının veya kek kalıplarının dolaplardaki en iyi yerleri işgal etmemelerine dikkat edin.
Derin dondurucu kutuları, kavanozlar ve diğer plastik kaplar zamanla fazlasıyla çoğalma eğilimindedirler. Rengi atmış, zedelenmiş ve kullanılmayan kapları ayırın. Bu zamana dek biriktirmiş olduklarınızın sadece yarısına ihtiyacınız vardır. Ayırdıklarınızın bazılarını yeni amaçlar için kullanabilirsiniz.
Yiyecekleri ve malzemeleri gruplandırarak kaplara koyun. Örneğin, akşam yemeği için sosis, peynir ve salatalıklar buzdolabında; kabartma tozu, vanilya, sos malzemesi yiyecek rafında; kahvaltı için bal, marmelat, Nutella küçük bir sepette; poşet çaylar ve demlik poşetleri bir kutuda; içine temizlik maddeleri konan kapaksız bir kutu evyenin altında ve çiçek gübresi başka bir kutuda dursun.
Bulaşık makinesinin üzerindeki dolaplar, en sık kullandığınız tabak çanaklar için en iyi yerlerdir. Şayet buradaki dolaplarınıza büyük annenizden kalma, bayram günlerinde kullanılan servis takımını koymak istiyorsanız bunu aklınızdan çıkarın. Bu dolaplara sadece fincanları, küçük ve büyük tabakları, kupaları, kâseleri ve her zaman gereksinim duyduğunuz diğer şeyleri koyun. Üstteki mutfak dolaplarında ise sık kullanılanlar alt raflarda, daha nadir kullanılanlar üst raflarda dursun. Bulaşık makinesinin yanındaki alt dolaba bulaşık tozunu, parlatıcıyı ve kireç önleyici tuzu koyun.
Evye, buzdolabı ve ocak, bir mutfağın iş üçgenini oluştururlar. Bu üçü arasında hiçbir engel olmamalı.
Mutfak tezgâhı, üzerinde mutfak işlerini yapabilmeniz içindir, eşyalar orada sürekli olarak dursun diye yapılmamıştır. Yapıştırılan veya vidalanan askılarla mümkün olduğunca çok şeyi duvara asın; bulaşık süngeri ve fırçası evyenin üzerine, tutacaklar ocağın yanına asılsın.
Zemin: Maddi Durumunuz
Boş zeminin önemine daha önce değinmiştik. Dolaplar ve raflar dolu olduğunda genellikle depolama yüzeyi olarak zemin kullanılır. Kâğıt yığınları, kutular, giysiler, ayakkabılar ve bütün diğer olası şeyler, sizin hareket özgürlüğünüzü kısıtlarlar. Şaşırtıcı bir gözlem: Zemine bu tür engeller koyan insanların hemen hemen her zaman maddi sorunları vardır. Kendine ait dört duvarı arasında hareket imkânları kısıtlanan insan, kendi kendini sınırlar ve maddi açıdan da kendisine sınırlar koyar. Refahınız bizzat kullandığınız yüzeye gözle görülür biçimde bağlıdır. Boş ve geniş zeminler her zaman zenginlik sembolü olmuşlardır, tıpkı banka binalarında olduğu gibi. Günümüzde patronların odaları ve çalışma masaları bilinçli olarak boş tutulur.
Bütün mekânlarda zemine dikkatle bakın ve bütün zeminleri mümkün olduğunca boşaltın. Eşyaları muhafaza etmek için yeni olanaklar bulun; raflar, dergilikler, kutular alın. Gerekirse odalarınıza yeni mobilyalar koyun ve eşyaları asmak için çengeller kullanın. Yerlerde dolaşan kablolardan da kaçının. Bunları ya duvar diplerine iyice tutturun ya da sararak bağlayın. Ambalaj içindeki yeni kabloları tutturan küçük teller, bu iş için çok uygundur.
Giysi Dolapları: Vücudunuz
Kilo vermek niyetinde olan birçok insan, dolaplarında fazlasıyla dar giyecekler bulundururlar çünkü başarılı bir zayıflama kürünün ardından bunları tekrar giyebileceklerini düşünürler. Tecrübeler, bunun neredeyse hiçbir zaman mümkün olmadığını gösterir. Siz bu konuda farklı davranın: Fazla dar olan giysilerinizi başkalarına verin ve kendinize rahat kıyafetler alın; önemli olan, giysilerinizin içinde kendinizi şu anda iyi hissetmenizdir. Başarılı bir zayıflama programının en önemli şartı, vücudunuzla olumlu bir ilişki içinde olmanızdır. Nefret ettiğiniz bir göbek inatla kalır.
Gardırobunuzu sadeleştirin
Aşağıdaki önerileri tek tek uygulayın ve ayıklama işine en iyisi hemen şimdi, kapıları açık duran giysi dolabınızın önünde başlayın.
En iyi dörtte bir: Son sekiz hafta içinde sık sık giymiş olduğunuz bütün giysileri dolabınızdaki askının en soluna asın;
sık giyilen bütün kazakların, tişörtlerin ve diğer giysilerin özel bir yerleri olsun. Bu özel bölüme mevsime uymayan fakat `dışarısı yeterince sıcak veya soğuk olduğunda bunu hemen giyeceğim` dediğiniz giysileri de koyun. Seçip ayırdığınız giysiler sizin en sevdiğiniz giysilerinizdir. Gardırobunuzun dörtte birinden fazlasını nadiren kullanırsınız.
Yer işgal edenler: Bir yıldan uzun zamandır giymediğiniz giysileri, %98 olasılıkla gelecekte de giymezsiniz. Ancak gardırobunuzun bu sevilmeyen bölümünün, haddinden fazla yer işgal etmesine izin verirsiniz. Bu yüzden onları çıkarıp atın! Bir giysi pahalı bile olsa ya da sevdiğiniz birinin hediyesi bile olsa onu saklamak zorunda değilsiniz, artık gitmesine izin verebilirsiniz. (Giysi bağışı kabul eden yerlere, ikinci el giysiler satan dükkânlara bırakabilir, birine verebilir veya çöpe atabilirsiniz.)
Yeni bir başlangıç: Şimdi işin yaratıcı kısmı başlıyor. `En iyi dörtte bir` bölümündeki favori giysilerinizi iyice gözden geçirin. Onları severek giymenizin nedeni nedir? Kesimleri veya ölçüleri mi, renkleri mi yoksa kumaşları mı? Bu soruların yanıtları, kişisel kolaylaştırma programınız için kriterlerinizi ortaya koyar. Yeni gardırobunuzu bu programa göre sistematik olarak oluşturabilirsiniz.
Çabucak bıkacağınız frapan giysilerden vazgeçin. Çeşitli vesilelerle giyebileceğiniz, uyumlu renklerde kombinasyonlar oluşturun. Paranızı, nadiren giyeceğiniz kıyafetlere değil, günlük kıyafetlerinize harcayın. Kolaylaştırma gardırobu klasiktir ve belli bir sezona mahsus değildir. Ancak aksesuarlarda (kravatlar, eşarplar, takılar) modayı takip edebilir ve moda olanlara öncelik verebilirsiniz.haber7.com

KİM PSİKOLOJİ

Kariyer İstihdam Merkezi
Altunizade Mah. Kısıklı Cad. No: 108 Manolya Apt.
Çamlıca İSTANBUL
0216 428 7 546 (0216 HAT P KİM)
[email protected]
www.kimpsikoloji.com
Gelişmelerden haberdar olmak için lütfen mail grubumuza üye olunuz:

Bir Yorum

Konuşalım

T: +90 216 428 7546
E: [email protected]