Ruh SağlığıYetişkin Psikolojisi

Farkında olmadan internet bağımlısı olabilirsiniz!

Farkında olmadan internet bağımlısı olabilirsiniz!

Yoksa internet bağımlısı mısınız? Hem de hiç farkında olmadan…

Saatlerce bilgisayarınızın başından kalkmıyor, yemek yemeyi, su içmeyi hatta tuvalete gitmeyi unutuyorsanız internet bağımlılığına yakalanmışsınız demektir. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzm. Psk. Simge Alevsaçanlar’a sorduk.

Neden internete bağımlı bir hale geldik?

Bağımlılık beynin ödül sistemi işleyişinde meydana gelen değişimle ilgilidir. İnternet kullanımı pek çok açıdan beynin ödül sistemini uyarır, kişi hoşa giden duygular deneyimler ve bir zaman sonra bu uyarılma olmadığı ya da azaldığı zamanlarda bunun eksikliğini hissetmeye başlar ve bu eksikliği gidermek, hazza ulaşmak için internet git gide daha sık ve uzun süreli olarak kullanılmaya başlanır. Bu durum da bağımlılığı meydana getirir. İnternet istediğimiz bilgiye ulaşacağımız bir kaynak, hayatımızı kolaylaştıran kişisel bir asistan, sanal bir yardımcı, her an yanımızdaki bir arkadaş, can sıkıntımızı gideren bir etkinlik gibi işlev görür. İnternet 7-24 ulaşılabilir olma, uygun maliyetli olma, fazla efor gerektirmeme, her an yeni bir uyaranla karşılaşabilme, kendimizi rahatça ifade edebilme, kendimizi istediğimiz oranda sunabilme, eksikliklerimizi ve kimliğimizi gizleyebilme, tehdit altında hissetmeme, pek çok alanda kontrolün elimizde olması gibi özelliklere sahip olması açısından oldukça cezbedicidir. Bu cezbedici yönleri beyinde ödül sistemini uyarır ve kişi bu ödülleri giderek artan oranda deneyimlemek ister ve bir zaman sonra bağımlılık gelişir ve internet hayatının önemli bir ihtiyacı haline gelir.

Hangi aşamada bağımlılıktan söz edebiliriz?    

Bir internet bağımlısı genel olarak gün içinde vaktinin büyük bir bölümünü internetle ilgili aktivitelerin başında geçirir, öyle ki zaman zaman kişisel ihtiyaçlarını (yemek yemek, su içmek, duş almak) karşılamayı bile sıklıkla erteleyebilir hatta unutabilir. Kişi giderek internet, sosyal medya kullanımını yaşamının temel odak noktası haline getirir. Ailesi, sosyal çevresiyle geçirdiği vakit gitgide azalır. Buna bağlı olarak da kişinin sosyal çevresiyle olan ilişkileri zarar görür, bitme noktasına gelebilir. Kişi gitgide yalnızlaşır. İnternet bağımlısı kişi sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını internet üzerinden karşılamaya çalışır. İnternet üzerinden sanal yolla duygusal ihtiyaçlar tam anlamıyla karşılanamaz ve kişi bir zaman sonra kendisine, çevresine, gerçek dünyaya yabancılaşabilir, uyum sorunları yaşayabilir. Bütün bunlar depresyonu tetikleyebilir. İnternet bağımlısı kişi internet erişimi olmadığı zamanlarda devamlı interneti düşünür, interneti kullanabilmek için zaman yaratma çabası belirgindir. Kullanım süresi üzerinde kontrolünü yitirir, etrafındaki kişilere kullanım süresiyle ilgili doğru olmayan bilgiler verebilir. Özellikle yaşamında duygusal çalkantılar ya da sorunlar olduğunda bu sorunlardan kaçma amacıyla internete sığınabilir. Eğer internet kullanımı kişinin sağlık, sosyal ve mesleki işlevselliğinde bu gibi bozulmalara yol açıyorsa, kişi kullanım süresini kontrol edemiyorsa, gitgide gerçek hayattan uzaklaşıyorsa ciddi bir bağımlılık sürecinden söz edebiliriz.

SOSYAL MEDYA SOHBETİ Mİ?

Ne oldu da dost meclislerindeki hoş sohbetin yerini sosyal medya sohbetleri aldı?

Geleneksel ev misafirlikleri, bir odaya toplanıp sobanın başında yapılan sohbetler, kapı önü muhabbetleri, kahvede geçirilen vakitler, uzun sohbetler ve oynanan oyunlar gelişen teknolojiyle yerini ilk olarak televizyona, devamında da internet kullanımına bıraktı. Zaman içinde internetin telefonlarımıza kadar taşınması, 7-24 ulaşılabilir olması ve kullanımının önemli ölçüde pek çok açıdan haz verici olması sosyalleşmeyi farklı bir boyuta taşıdı. Sosyal medya üzerinden kurulan sanal iletişimin gerçek etkileşime göre daha az tehdit edici olması, sanal ortamda kişinin kimliğini saklayabilmesi, kişinin kendisini daha rahat ve güvenli hissetmesi, hoşlanmadığı ya da iyi hissetmediği bir etkileşimi rahatça sonlandırabilmesi gibi faktörlerin sosyal medya sohbetlerinin kullanımını artırdığı ve geleneksel dost meclisi sohbetlerini geri plana attığı söylenebilir.

Sanal dünyadan çocukları koparmak için geç mi kaldık?

İnterneti çocukların hayatından tamamen çıkarmak uygun değil. Böyle bir yaklaşım çocukların hayatında olumsuz olabilir. Sanal dünyayla birlikte gerçek dünyadan uzaklaşmadan, interneti hayatın odak noktası haline getirmeden yaşamak, sosyal ve duygusal ihtiyaçları gerçek dünyada tatmin etmeye çalışarak odaklı bir şekilde yaşarken sanal dünyanın sağladığı kolaylıklardan kontrollü şekilde faydalanarak interneti hayatlarımızda barındırmak daha işlevsel olacaktır.

İNTERNET KULLANIM ORANLARI

Türkiye İstatistik Kurumu “Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması”na göre bilgisayar ve internet kullanım oranları 2016 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde yüzde 54,9 ve yüzde 61,2 olarak belirtilmiş. Aynı araştırma 2015’te  yüzde 54,8 ve yüzde 55,9 iken 2014 yılında yüzde 53,5 ve yüzde 53,8 olarak belirtilmiş.

Aynı araştırmada kişilerin internet kullanım amaçları dikkate alındığında, 2016 yılının ilk 3 ayında internet kullanan bireylerin yüzde 82,4’ü sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf paylaşırken, bunu yüzde 74,5’le paylaşım sitelerinden video izleme takip etmiş. İnterneti 2013’te  hemen her gün veya haftada en az bir defa kullanan 16-74 yaş grubu düzenli internet kullanıcılarının oranı yüzde 39,5 iken bu oran 2014’te  yüzde 44,9, 2015’te yüzde 94,2 ve 2016’da yüzde 94.9 olarak belirlenmiş. İnternet kullanım sıklığında özellikle son iki yılda önemli bir artış meydana gelmiş. İnternet kullanımındaki artış, paralel olarak internet bağımlılığında da artışı beraberinde getirmekte ve bu da tedaviye başvuran danışan sayısının günden güne artmasına neden olmaktadır. İnternet bağımlılığı konusunda toplumun farkındalık düzeyinde meydana gelebilecek gelişimler, tedaviye başvurmayan ve durumunun farkında olmayan birçok internet bağımlısı kişinin ve yakınlarının da durumunun farkına varmasına ve yardım aramak için bir adım atmasına katkı sağlayabilir.

Kim Psikoloji Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Kısıklı Mah. Alemdağ Cad. Masaldan İş Merkezi No: 60, A Blok Kat 1 Çamlıca Üsküdar İstanbul
0216 428 7 546
Gelişmelerden haberdar olmak için lütfen mail grubumuza üye olunuz:

Konuşalım

T: +90 216 428 7546
E: [email protected]