Ruh Sağlığı

Mikro uyarım Tedavileri

Biyoelektromanyetik Tıp nedir?

Mikro uyarım TedavileriGeçtiğimiz yirmi yıl içerisinde, MRG [Manyetik Rezolans Görüntüleme], PET [Pozitron Emisyon Tomografi], SQUID [Süperiletken Kuantum Girişim Aygıtı/Superconducting Quantum Interference Devices] ve diğer sofistike görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler tıbbi tanılamada devrim yaratmıştır. Biyoelektromanyetik terapideki benzer gelişmeler pek çok bozuklukta ilaç ve cerrahi müdahalelerin yerini alacak gibi gözüküyor. Ortaya çıkan bu modalitenin çok fazla ilgi çekmesi çok sayıda yapay ürünün ortaya çıkmasına yol açmış, bu ürünlerde modalitenin etkililiğinin test edilmesini güçleştirmiştir. Biyoelektromanyetik Tıbbın sağladığı araç ve becerilerle bu tarz değerlendirmelerin yapılması mümkündür:

Manyetik ve elektromanyetik alanların biyolojik etkilerini ve klinik etkinlik ve güvenliliğin saptanmasında dosimetrinin önemini kapsamlı bir biçimde açıklayarak
Sadece katı klinik denemelerle değil aynı zamanda sağlam temel bilim araştırmalarıyla desteklenen önemli örneklerin sunulması
Transkutanöz elektriksel sinir stimülasyonu (TENS), kranial elektroterapi stimülasyonu (CES), vagal sinir stimülasyonu (VNS), tekrarlanan transkranial manyetik uyarım (rTMS) ve başka kanıtlanmış tedavilerin icat ve gelişimlerinden sorumlu otoriteler tarafından köken ve evrimlerinin araştırılması
A.B.D., Avrupa, Doğu Avrupa, Rusya ve Pasifik Ülkelerinde yürütülen araştırmalara dayalı olarak umut verici yeni yaklaşımların tespiti.

KET Uyarım Tedavisi nedir?

KET UYARIM (Kranial Elektroterapi Uyarımı), CES (Cranial Electrotherapy Stimulation) tedavisi Elektrotıp kapsamında geliştirilmiş son tedavi yöntemlerinden birisidir.KET Uyarım tedavisi kulağa yerleştitilen elektrotlarla uygulanan özel üretilmiş mikro akımın hedef beyin bölgelerine uygulanmasını amaçlar.

KET Uyarım Tedavisi nasıl bulundu?

New york (USA) da “Columbia- Presbyterian Medical Center” direktörü Dr. Daniel Kirsh’in geliştirdiği bir programdır. Ağrı ve Stresle ilgili Hastalıklar Merkezinde çalışmaları sürdürülen Dr. Kirsh bu konu ile 1972’den beri ilgilenmektedir.

Elektriksel Tıbbın kısa tarihçesine bakılırsa FDA (ABD İlac,Gıda ve Tedavi onay kurumu) CES tanımını 1978 de kabul etti. Şu ana kadar 160 insan ve hayvan çalışmasında güvenlilik ve etkinlik çalışmaları yapıldı ( Safety and Effectiveness) 1970 lerde TENS (Transcutaneal Electrical Nevre Stimulation) ismi ile yumuşak doku ağrılarında Fizik tedavi tekniği olarak kullanılıyordu. Bu teknik dokuları tahriş edici (Counter – irritant) özelliği nedenleriyle yaygın kullanılamıyordu ve kısa sürede ağrı geri geliyordu. Daha sonra mikroakım cihazları üretildi. Bu cihazlar dokulardaki ağrı masajlarını değiştiriyorlardı.

Dr. D. Kirsch Kronik Ağrı ve Stres’de çalışmalarını tamamladı. CES (KET UYARIM) tedavisini Anksiyete, Depresyon ve Uykusuzluk için, MET ( MET UYARIM ) ( Microcurrent Electrical Therapy) tedavisini Kronik ağrı için FDA’ya sundu ve onayını aldı. Artık Doktor reçetesi ile kullanılabiliyor. Hiler iki sistemde de kullanılan akım özel bir akımdır. Bedenin doğal olarak ürettiği biyo elektrik akımı aktive eden kombine dalga şeklidir. (Combining Waveforms).

MET UYARIM Tedavisi nedir?

Mikro uyarım tedavisinin ağrı için kullanılan formudur. “Microcurrent Electrobiological Treatment” ismi ile bilinir. Kalem şeklinde elektrotlarla hekimin gerekli gördüğü ağrılı bölgelere uygulanır. Akımın özelliği KET uyarımın dalga formunun aynısıdır. Kronik ağrı tedavisi için FDA’de onaylanmıştır. Bedenin optimal elektromanyetik iç dengesinin (Homeostasis) sinir hücre iletilerini değiştirerek normalize ettiği tahmin edilmektedir.

KET UYARIM nasıl etki eder?

KET uyarım tedavisi esnasında akım beynin hipotalamsu bölgesinde ilerler.
Beyinde endorfin, serotonin, noradrenalin, dopamin kimyasal ileticilerin yükseldiği, cortisol hormonunun azaldığını gösteren bulgular vardır. KET uyarım tedavisinin etkili olduğu kişinin uyanık, dikkat artmış aynı zamanda gevşemiş olmasını hissetmesi ile anlaşılır. Bu özellik alfa beyin dalgasının artışının karekteristik özelliğidir. Bazı kullanılıcılar tedavi esnasında anksiyetelerinin azaldığını bazı kullanıcılar neşelerinin arttığını belirtirler. Bazı kullanıcılar iç yanması hissi ve/veya zihin açılması hissini belirtirler. 5- 10 arası tedavide sonuç alınmazsa tedavinin başarılı olmadığı düşünülür.

KET ve MET UYARIM cihazlarının özellikleri

Dokuz voltluk pille çalışan 15- 20 cm büyüklüğünde taşınabilir bir cihazdır. İki
bölümü vardır. Birincisi kulak memelerine bağlanan beyine mikroakım gönderen bölümü. Kaygı, Depresyon, ve Uykusuzluk için hekim önerisi ile kullanılır.Bağımlılık,Dikkat eksikliği,Zihinsel (cognitive) Disfonksiyon ve Psikolojik kaynaklı ağrılarda tedavi protokoluna dahil edilebilir. İkinci bölüm MET UYARIM adı ile bağımsız olarak da üretilmiş olan bölümdür. Özel problarla ağrıyan bölgelere akım verilmek için kullanılır. Kümülatif (biriken) etkisi vardır. Kronik Ağrılar için onaylanmıştır. Endorfin salınımını artırdığı bilinmektedir.

Beyin ve beden biyokimyasına etkileri,Norman Sheady’in araştırmalarına göre nörokimyasallardan serotonin kanda %15-40, beyin omurilik sıvısında %50-200 artıyor. Ağrı kesici hormon olan Beta Endorfin kanda (Plasma) %98 , Beyin Omurilk sıvısında %219 artıyor.

EEG değişikleri
Beyin dalga genliğini artırdığı (P 300 amplitudu), uyku iğciklerini artırdığı, Alfa dalga üretimini çoğalttığı bilinmektedir. Delta ve Teta dalgalarının azalttığı görülmektedir.

Bazı araştırmalar
Wisconsin Üniversitesinden Jarzembski ve araştırma grubu hayvan deneylerinde akımın Limbik sistem boyunca kanalize olduğunu saptadılar. Limbik sistemde bilindiği gibi psikofizyolojik temel beyin alanlarıdır. Austin, Teksas Üniversitesi Biyomedikal mühendislik bölümünden Ferdjallah, 1 amperlik akımdan beynin talamik bölgesine ulaştığını gösterdi. Bu bulgular nörotranmitter (kimyasal taşıyıcı) üretimi ve salınımını etkilemeye yeterli düzeydedir. Mikroakım tedavilerinin ağrı mesajlarından sorunlu beyin bölgelerini, nörotransmitter (kimyasal taşıyıcı) oluşumunun ve vücut işlevinde hormnon üretimi ve kontrolunu denetleyen HPA (Hipotalamik – hipofiz ekseni) uyarır.

FDA tarafından onaylanmış tedavilerdir. Hakemli dergilerde yayınlanmış makaleler. Kontrolsuz, kontrollü tek kör, Plasebo kontrollü çift kör, yalancı cihaz (shame) kontrollü çalışmalarla ve açık klinik çalışmalarla bilimsel değeri kanıtlanmıştır.Mikroakım tedavilerinin ilaç tedavileri ile aynı anda kullanımında ilaç kullanımının üçte bir arasında azaldığına dair pek çok çalışma vardır.Tennessee Medical Center Üniversitesi’nde 5 farklı çalışma serisinde köpek denekler incelendi. Köpeklerin beyinlerindeki kimyasal dengeyi bozan, Parkinson benzeri belirtiler yapan ilaçlar kullanıldı. Hayvanlar ilaçlar kesildikten sonra normal davranışlara dönmesi için 4-7 güne ihtiyaç duyuluyordu. Farklı olarak KET Uyarım tedavisi uygulanan köpeklerde 3-7 saat içinde belirgin Nörokimyasal denge oluşabildi.Yazarlar şu sonuca vardılar. KET uyarım tedavisi “Presinaptik membranda kimyasal ileticilerin sinaptik aralığa geçişini indükler.Presinaptik membrande replasman nörotransmitter maddelerinin üretimini artırır.” sonuna ulaştılar daha sade bir ifade ile sinir hücre zarı geçirgenliğini artırdığı, hücre içi kimyasal depocukları çoğalttığı söylenebilir.( )

Küçük elektriksel vuruların beyin sinir hücrelerini yenilediği ve onardığı artık biliniyor. Kognitif disfonksiyon (zihinsel yavaşlama), Fibromiyalji,Bağımlılık ,Dikkat Eksikliği gibi alanlarda da yüz güldürücü bilimsel gelişmeler ve çalışma sonuçları gittikçe artmaktadır.
EMG sonuçları da kas gerginliğinin anlaşılması yönünde olmuştur.

Yan etkileri

6007 kişiyi kapsayan 126 insan çalışmasında 9 baş ağrısı(Myogenic Headache) (%0.20) 5 cilt tahrişi (skin irritation) %0.11 olgusuna rastlanıldı.Geçmişinde baş dönmesi, bulantı, şiddetli başağrısı birlikte olan vakalarda ilk günler bu belirtilerin artabileceği bildirilmiştir. Kan basıncını düşürücü etkileri de bildirilmektedir. KET uyarımı tedavilerinde en büyük karşılaşılan sorun hafif dezoryentasyondur. Zaman, yer yönelimi bozulur ve şaşkınlık hissi oluşursa tedavi kesilir.Bağımlılık derecesinde kullanım bildirilmemiştir.

KET VE MET UYARIM BİRLİKTE KULLANIMI

Ağrı çalışması için kullanılmaktadır. Yapılan çalışma ve sonuçlarda Fibromiyalji de %91, Migrende %98, Kafa önü ve arkası ağrılarında %.89. Kronik ağrılarda %93, Kronik Yorgunluk Sendromunda %94 çeşitli oranlarda iyileşme görülmüştür. Kaygı bozukluklarında sonuç hemen başlar. Depresyon ve uykusuzlukta 2-3 hafta sonunda sonuç alınmaya başlar. Ağrıda sonuç alma çeşitlilik gösterir. Genellikle 2 hafta içinde iyileşme eğilimi yoksa tedavi yeniden gözden geçirilir.

Sonuç olarak; Mikroakım tedavileri 1981 yılından beri miyonlarca insanın standart tedavilerden faydalanmadıkları zaman kullanılan bir tedavi olarak bilinen bir yöntemdir.
Amerika Tıbbı Mikrouyarım tedavisini sır olarak saklama dönemini gerilerde bırakmış daha yaygın olarak kullanmaya başlamıştır.

Mikrouyarım tedavilerinin Depresyonla ilgili literatür bilgileri hakkında ayrıntıları aşağıdaki Dr.Kırsch (2004) in yazısının geniş bir özetinde bulabilirsiniz.

“KET Uyarım’ın Tanıtımı ve Tarihsel Öyküsü”

Tıbbi uygulamada elektrik akımlarına yer verilmesi 2 bin yıl öncesine dayansa da, günümüzde KET Uyarım,’Kranial Elektroterapi Stimülasyonunun (CES)’ ilgi görmesi belki de ilk kez 1903’de Fransa’da Leduc ve Rouxeau tarafından yürütülen araştırmalarla başladı. Leduc’un öğrencisi olan Robinovitch ilk kez 1914’de elektrik tedavisiyle uyku indükleme iddiasında bulundu (1).

1930’ların sonuna doğru elektronarkoz ve ardından elektrokonvülsif şok tedavileri ilgi çekmeye başladı. 1957’de Anan’ev ve grubunun yürüttüğü çalışmaya ve 1958’de Gilyarovski’nin Electrosleep adındaki eseri yayınlanana kadar, CES uygulamasına ilişkin daha küçük miktardaki elektrik akımı ciddi boyutlarda ilgi görmedi. (2). Çalışmanın uyandırdığı ilgi mevcut araştırmaya ve Amerika ve başka yerlerde CES’nin klinik kullanımına doğrudan katkıda bulundu.

A.B.D.’de “kranial elektroterapi stimülasyonu” olarak adlandırılan bu uygulama halen dünyanın pek çok yerinde “electrosleep” (elektro-uyku) olarak anılmaktadır. Tedavi A.B.D.’de “electrosleep” olarak uygulamaya kondu. Ne var ki Amerikalı araştırmacılar kısa bir süre sonra tedavinin ille uyku indüklemediğini ve uyku oluşmasa bile klinik etkiler elde edildiğini fark ettiler. (3,4) Günümüzde terapötik amaçla başa tatbik edilen küçük bir elektrik akımı resmi olarak “kranial elektroterapi stimülasyonu” olarak adlandırılır. Bununla birlikte “transkranial elektrik stimülasyonu”, “serebral elektrostimülasyon”, “alfa indüksiyon tedavisi”, “nöromodülasyon”, “nöroelektrik terapisi” gibi pek çok ilişki terim bir çok araştırma makalesine başlık atılmıştır. Bu durum CES çalışmalarının literatürde bulunmasını ve indekslenmesini güçleştirmektedir. (5,6) CES araştırmasının yakın zamanda revize edilen kaynakçasında 126 insan çalışması, 29 hayvan çalışması ve 31 gözden geçirme makalesi özetlenmiştir.(7)

Dünyada sadece A.B.D.’ye özgü olarak, CES aletinin dağıtımı için yetkili bir sağlık görevlisi tarafından reçete edilmesi koşulu vardır. Uykusuzluk, depresyon ve anksiyete tedavisinde kullanımı Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından resmen onaylanmıştır. Çeşitli kognitif disfonksiyon tipleri, abstinans sendromu gibi başka klinik bozuklukların ve daha yakın zamanda refleks sempatik distrofi, mültipl skleroz ve fibromiyalji gibi oldukça farklı alanların da CES’den olumlu yönde etkilendiği saptanmıştır. Bunların her biri daha sonra ele alınacaktır.

Temel tıbbi uygulamalar içerisine girmiş olan CES’nin maruz kaldığı majör problemlerinden bir tanesi de şudur; elektrotıbbın başlangıcından beri, tıbbi elektronik uygulamaları ile hayal edilebilen her türlü bozukluğun başarıyla tedavi edilebileceği iddia edilmiştir. CES’nin etkililiğine dair çok sayıdaki iddianın altında muhtemelen ilk başlarda Wisconsin Üniversitesinden Jarzembski ve araştırma grubunun elde ettiği bulgular yatmaktaydı. Araştırmacılar beyinlerine algılayıcılar (sensörler) implant edilen primatların başlarına CES uygulandığında, dıştan uygulanan akımının % 42’sinin beynin her bölgesine nüfuz ettiğini, özellikle limbik sistem boyunca kanalize olduğunu saptadılar.(9) Daha yakın zamanda Austin, Texas Üniversitesi Biomedical Engineering Departmanı’ndan Ferdjallah tarafından yürütülen bir araştırmada, 1 miliamperlik akımdan, yaklaşık 5 *A/santimetre karelik CES’nin 13.30 mm çapındaki talamik bölgesine ulaştığı görüldü. Bu ise nörotransmitter üretimini ve salınımı etkilemeye yetecek düzeydeydi. (10)

Buna göre, CES ağrı mesajlarından sorumlu beyin bölgelerini, nörotransmitter oluşumunu ve vücut içerisinde hormon üretimini ve kontrolünü denetleyen hipotalamik-hipofiz eksenini uyarır. Zamanla bu tarz bir uyarımın mikroamper düzeyinde bile olsa, söz konusu bölgelerde etkinlik oluşturabileceği varsayıldığı takdirde, vücudun bir çok yerinde semptom azalmasından şüphe edilebilir.

Bu bölümde CES’nin bilimsel klinik çalışmalarına ve halihazırda FDA tarafından onaylanmış, üç CES tedavi önerisine (anksiyete, depresyon ve uykusuzluk) ilişkin bildirimlere yer verildi. Bunları, hakemli-makaleler bilimsel literatüründe yayınlanmış, bilimsel olarak ispatlanmış, CES’nin umut verici klinik kullanımına ilişkin bildirimler takip ediyor.

Depresyonda Mikrouyarım Tedavileri ,Bilimsel Çalışmaların Özetleri

Amerikan literatüründe pek çok depresyon çalışması yer almaktadır. Bazı çalışmalarda başka semptomlar araştırılırken şans eseri depresyon remisyonu saptanmıştır (11). Bazı çalışmalarda ise çeşitli protokollerle özel olarak depresyon araştırılmıştır. Bu protokoller kontrolsüz açık klinik tasarımlar (12), yalancı cihazla (sham) tedavi edilen kontrollü tek kör (13) ve plasebo kontrollü çift kör tasarım aralığında değişiklik göstermiştir. (14)

Stratejilerin ölçümü güvenirlik veya geçerliliği saptanmamış klinik tahminlerinden (15), güvenirlik ve geçerliliği saptanmış standardize test ölçümlerine kadar geniş bir aralıkta yer almaktadır.(16)

Tipik çalışmada 0.05 veya 0.01 düzeyinde veya üzerinde anlamlı değişiklikler bildirilirken, bazısında çeşitli derecelerde klinik düzelme gösteren hastaların yüzdesi bildirilmiştir (12) Daha yakın zamanda, tıbbi tedavide farmasötiklerin rekabet halinde olduğu bir dönemde, Amerikan tıbbı istatistiksel olarak anlamlı sonuçlara daha az ilgi gösterir olmuştur. Artık tedavilerin karşılaştırmalı etkililik ve güvenliği daha fazla ilgi uyandırmaktadır.

Bu ilgi yoğunluğu iki probleme yol açmıştır; halihazırda “anlamlı” terimi ile çoğu zaman tedavi gören deneklerle kontrol denekleri arasındaki ortalama farklılıklar karşılaştırıldığında ortaya çıkan 0.05 veya 0.01’lik güvenlik sınırlarına atıfta bulunulur. Fakat farmasötik çalışmalarda şimdilerde bu terimle başlangıç skorlarının üzerinde % 25’lik veya ileri düzeyde iyileşme gösteren hasta sayısına atıfta bulunulmaktadır. Bu aynı zamanda “anlamlı düzelme” olarak da adlandırılır. Öte yandan, bir çalışmada kimi zaman oldukça zorlayıcı negatif yan etkilere maruz kalan hasta sayısı veya yüzdesi genellikle bildirimde yayınlanırken, bu iki anlamdan hangisinin kast edildiğine bakılmaksızın, bu sayı çalışmanın “anlamlı” bulgularına dahil edilmez. Bu tarz çalışmaları okuyan bir kişi güvenlilik ve etkililik açısından yeni bir tedavinin klinik önemini takdir ederken sonlanımın ne anlama geldiğine kendi başına karar verecektir.

CES çalışmaları da “anlamlılık” tuzağına sıkıştırılmaktadır. Bu çalışmaların çoğunda sadece çalışmadaki hastaların ortalama değişikliklerinin güvenlik sınırlarının anlamlılığı bildirilmiş, CES tedavisinin etkilediği değişikliğin gerçek miktarına dikkat edilmemiştir. Bu “etki büyüklüğü” olarak bilinir ve gelecekteki bilimsel çalışmalarda hiç kuşkusuz bu daha fazla sıklıkta bildirilecektir, şimdi en iyi şekilde bildirilen “düzelme yüzdesi”dir. Bu iki terim istatistiksel olarak eşanlamlıdır. Şimdilik, etki büyüklüğü literatürde yer alan, giderek artan sayıdaki meta-analitik çalışmada bildirilen temel ünitedir. Burada bir gözden geçirici çok sayıda çalışmayı istatistiksel olarak birleştirir. Bunların sonlanımları büyük ölçüde değişiklik gösterebilir. Burada amaç yeni bir hasta grubunun belli bir tedaviden ortalama olarak ne kadar iyileşme sağladığını öğrenmek ve tedavi uygulamalarının % 95’inde (veya %99’unda) beklenen sonlanım ortalamasının alt ve üst limitlerinin normalde ne olabileceğini öğrenmektir. Bu sayılar meta-analizlerde etki büyüklüğü olarak bildirilir. Ve genellikle belli bir meta analizde yer alan çalışmalardan elde edilen ortalama etki büyüklüğünün standart hatasını kapsar. Bir başka deyişle bu, yeni bir grup hastaya beklenen etki büyüklüğünün makul olarak değişebileceği bir aralık vermek demektir.

e Psikiyatri

Kim Psikoloji
Altunizade Mah. Kısıklı Cad. No: 108 Manolya Apt.
Çamlıca İSTANBUL
0216 428 7 546 (0216 HAT P KİM)
[email protected]
www.kimpsikoloji.com
Gelişmelerden haberdar olmak için lütfen mail grubumuza üye olunuz:

Konuşalım

T: +90 216 428 7546
E: [email protected]