Ruh Sağlığı

Moraliniz Bozuksa Uyumayın!

Moraliniz Bozuksa Uyumayın!

Moraliniz Bozuksa Uyumayın!

Uzman Piskolog Özge Genlik, moralinizin bozuk olduğu durumlarda uyumamanızı çünkü beynin dinlendiği zaman kötü olan herşeyi daha belirgin hale getirerek daha fazla mutsuz ettiğini söyledi.

Uzman Psikolog Özge Genlik, beynin vücutta bulunan bütün sinir ağı ile sürekli olarak irtibat halinde olduğunu açıkladı. Aynı zamanda beyinde milyonlarca sinir hücresinin bulunduğunu, her an dönüşüm halinde ve esnek bir organ olduğunu da belirtti. Genlik, kişilerin morali bozukken uyumamaları gerektiğini açıkladı. Bunun sebebinin ise; beynin dinlenmesi halinde olumsuz algılanan olayların daha belirgin hale gelmesi ve kişilerin daha mutsuz olması olduğunu söyledi. Uzman Psikolog Genlik, olumlu duyguların deneyimlenmesi halinde nöronlar arasında oluşan bağın daha güçlü ve daha fazla olacaklarını açıkladı. Aynı zamanda bu duyguların deneyimlenmesi sonucunda endorfin salgılanmasının artacağını da belirtti. Genlik, tüm bu gelişmelerin sonucunda parasempatik sinir sisteminin aktifleşeceğeini; kişilerin kendileri rahatlamış, dingin, iyi ve mutlu hissedeceklerini de sözleri arasına ekledi.  Olumsuz duygular deneyimlediğmiz de beyin organizmanın bütünselliğini korumak, onu hayatta tutmak için kortizol salınımını artırır, böylelikle sempatik sinir sistemi aktifleşir ve beynin korteks alanındaki işlevsellik azalmaya başlar. Kişi konsantrasyon güçlükleri deneyimler, geçmiş deneyimlerini hatırlamakta güçlük çekmeye başlar ve içgüdüsel davranmaya yönelir. Kendimizi gergin, huzursuz hisseder, otomatik eylemlerde bulunuruz.

DUYGULARINIZI YÖNETİN

Beyin; vücudu yönetir, kontrol eder, organizmanın çevreye uyumunu sağlar. Yaşamımızda bilinç sadece %3 oranında etkili; kalan yüzde 97’si bilinçaltı mekanizma tarafından yönetilmektedir. Bu bağlamda sürekli odaklandığınız düşünceyi, beyin organizmayı hayatta tutacak kadar önemli bir olgu zannettiği için siz farkında olmasanız da tüm enerjisini o duygu, düşünce üzerine toplar. Bu nedenle üzüntü duygusunu deneyimliyorsanız daha fazla üzüntü hissetmeye başlarsınız. Beyin nöronları da kendiaralarındaki iletişimde üzüntü duygusunu çağrıştıran diğer anıları da çağırırlar ve böylece bu duygu daha da güçlenir, büyür. Halbuki dış dünyayı ilk algılayan kalptir.Kalp, tıpkı beyin gibi sürekli dönüşüm gerçekleştiren sinir hücrelerine sahip. Kalbin oluşturduğu hormonlar; duygusal hafıza, hisleri algılama, mekan-çevre algılama, problem çözme de önemli ölçüde rol oynamakta.

GÜNDE 5 DAKİKA KENDİNİZİ DİNLEYİN!

Gün içerisinde kendi kendinizle konuşun. ‘Duygularım, düşüncelerim, eylemlerim’ aynı hizada mı? Hangi eylemler gerçekten bana ait?’ sorularını sorun. Sessizlik alanları oluşturun, her gün 5 dakika boyunca tek başınalık deneyimleriniz olsun. Sadece nefesinizi gözlemleyin ve bedendeki değişen hisleri takip edin. Hayal edin; gününüzün 20 dakikasını nasıl bir hayat deneyimlemek istediğinize dair hayal ve düş kurmaya ayırın. Bunu yaparken renkli boya kalemlerinizi kullanarak resim ya da mandala çizmek beynin sağ yarım küresini aktif hale getirecek, böylece yaratıcılığınız gelişecektir. Olanı olduğu gibi kabul edin. Dış dünyayı, diğer insanları yargılamak, eleştirmek yerine her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi tercih edin ve sadece kendi benliğinizde dönüşüm gerçekleştirmek için enerjinizi harcayın. Tebessüm edin, sokakta yürürken yüzünüzde tebessüm olsun. Her gün en az bir kişi ile kendi bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmayı tercih edin.

Kaynak: http://serihaber.net

Kim Psikoloji
Altunizade Mah. Kısıklı Cad. No: 108 Manolya Apt.
Çamlıca İSTANBUL
0216 428 7 546 (0216 HAT P KİM)
[email protected]
www.kimpsikoloji.com
Gelişmelerden haberdar olmak için lütfen mail grubumuza üye olunuz:

Konuşalım

T: +90 216 428 7546
E: [email protected]