Psikologlar mezun olmadan klinik açıyor

Türkiye’de “psikolog” unvanına sahip olmayan birçok kişinin psikoterapi, kişisel gelişim ve özel merkez isimleri adı altında psikolojik danışmanlık hizmeti veriyor.

Türkiye’de “psikolog” unvanına sahip olmayan birçok kişinin psikoterapi, kişisel gelişim ve özel merkez isimleri adı altında psikolojik danışmanlık hizmeti veriyor. Türk Psikologlar Derneği (TPD) Başkanı Gonca Soygüt, resmi kayıtlarda 15 bine yakın psikoloji bölümü mezunu bulunduğunu söyleyerek, buna karşın klinik psikolog sayısının 400, uzman psikolog sayısının ise yaklaşık 800 olduğunu söyledi.

Özel merkezlerde “psikolog” ünvanı ile çalışan insan sayısında ciddi bir artış olduğuna dikkat çeken Soygüt, “33 yıldır meslek yasamızın çıkması için uğraşıyoruz. Yasanın olmaması birçok belirsizliği de beraberinde getirdi. Neredeyse herkes psikologluk yapabilir hale geldi. Diş hekimi olmayan biri muayene açıp diş doktorluğu yapmaya kalkarsa, Sağlık Müdürlüğü derhal muayenehaneyi kapatıp, kişiye dava açabiliyor. Ancak psikologların meslek yasası olmadığı için müdahale de çok fazla olmuyor” diye konuştu.

Yılda ortalama bin 200 kişinin üniversitelerin psikoloji bölümlerinden mezun olduğunu söyleyen Soygüt, psikolog olabilmek için lisans sonrasında yüksek lisans ve 1 yıl vaka takibi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’de 4 yıllık lisans mezunları açısından bakıldığında bile bin kişiye 1 psikologun düştüğünü kaydeden Soygüt, “4 yıllık mezunların çoğu, uzmanlık programlarına başvurmuyor. Psikoteknik merkezlerde çalışan birçok meslektaş var. Ancak bu kişileri de meslek yasasına tabi tutarak oda kurmak istiyoruz” dedi. Son yıllarda üniversitelerde çok sayıda psikoloji bölümünün açıldığına dikkat çeken Soygüt, mesleğe olan ilgi ve taleplerin arttığını söyleyerek Türkiye genelinde 40’a yakın psikoloji bölümü bulunduğuna değindi.

2011 Avrupa Psikoloji Kongresi İstanbul’da

2011 yılında Avrupa Psikoloji Kongresi’ni İstanbul’da düzenlemek üzere çalışmalara başladıklarını dile getiren ye Soygüt, Avrupa Psikoloji Birlikleri’nin aktif üyesi olduklarını söyleyerek, ağırlayacakları Avrupalı psikologların haklarına sahip olmak istediklerini ifade etti. Türkiye’de klinik psikoloji alanında doçentlik unvanı alınamadığını dile getiren Soygüt, Türkiye’de kliniğin tıbba ait bir kavram olduğunu ve bu unvanı kullanmalarının önüne engeller koyulduğunu kaydetti. Uygulamalı psikoloji unvanını ise her branştan kişinin doçentlik müracaatıyla aldığını belirten Soygüt, şöyle devam etti: “Spor bilimleriyle bağlantılı birçok kişi uygulamalı psikolojiye başvurarak doçent olmaya hak kazanabiliyor. Oysaki Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde psikologlar yıllar süren bir eğitim sonrasında çalışma hakkı elde edebiliyor” diye konuştu.

Doğu’da psikologa gitme oranı arttı

Doğu şehirlerinde Batı’da olduğu gibi insanların psikolojik destek almayı bir ihtiyaç olarak görmeye başladığını kaydeden Soygüt, psikoteknik merkezlerin Türkiye’nin her yerinde bulunduğunu ve tüm bölgelerde psikologlara ilginin arttığını dile getirdi. Doğu’da bulunan Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde ve daha küçük ölçekli sağlık kurumlarında çalışan çok sayıda psikolog olduğunu kaydeden Soygüt, taleplerin Batı’dan çok da farklı olmadığını, insanların geçmiş yıllardaki gibi tereddütleri kalmadığını ve desteğe ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Referans Gazetesi