Psikolojik İzlem ”In Treatment” Söyleşi Dizisi Başladı
İlk Sezonun ilk bölümünün izlendiği İzlem sonrasında katılan uzman ve psikoloji öğrencilerince yapılan şöyleşi özetidir.
In Treatment Sezon 1
1/Laura – Week One
Paul, her pazartesi terapi için kendisine gelen Laura’nın aslında ona tutulduğunu öğrenir.
Laura başından itibaren projeksiyon yapmış, “tiksinme”, “ültimatom”, “aşağılayıcı bakış”, “üzgünken sen nasıl buluyorsun” ifadeleriyle örnekler vermiştir.
Paul bunların hiçbirini satın almamış, kişiselleştirmeden hasta-terapist ilişkisini zedelemeden genellemeli cevaplarla savuşturmuş, konuyu da zaman zaman değiştirmiştir “ikinci senaryo neydi” ifadesindeki gibi.
“Halıya kusabilisin” ve “telefon bekleyebilir” derken neyin önemli neyin önemsiz olduğu konusunda çok net bir tutum sergilemiştir.
ın treatment öğrenci oturumundan izlenimler….
heyecanla beklediğimiz ın treatment’ın ilk bölümünü kim psikolojinin samimi konukseverliğiyle izlemiş bulunmaktayız.
yaklaşık yarım saatlik terapi seanslarını içeren dizinin terapisti Paul’un ilk konuğu Laura’ydı.Laura geçirdiği kötü bir gecenin ardından sabahın ilk saatlerinde Paul’un kapısını çalmıştı.
Genel itibariyle seansa baktığımzda ğpaul’un pek konuşmadığını, danışana karşı duygularını dışa vurmadığını, gayet profesyonel yaklaşımla terapiyi devam ettirdiğine şahit olduk. Seansa psikanalist görüş hakim. Bunu gerek Paul’un fazla konuşmamasa, Laura’nın konuşmalarının ağırlıklı olması, terapi yapılan mekanın loşluğu bize gösteritor.
Terapinin sonuna doğru Laura Paul’a olan duygularını açıkladı. Fakat Paul gayet profesyonelce davranarak ona etik kurallardan ve kendisinin sadece terapist olduğunu vurguladı.
Laura’ya baktığımızda daima onu tuzağa düşürücü sorular sordu.
laura:ağlayınca güzel olduğumu düşünüyormusun?
paul: bence kimse ağlayınca güzel olmaz
bu diyalogda olduğu gibi…
Profesyonel terapist Paul bu tuzakların hiçbirine düşmedi.
Laura probleminden hep uzaklaşarak konuşmalar yaptı.Ama Paul odak noktanın hep Laura olmasını sağladı.Laura farklı konulara geçiş yapsada hemen asıl probleme dönmesini sağladı.Ayrıca Paul Laura’ya büyük farkındalıklar da kazandırdı. Az ve öz konuşmalarıyla Paul iyi bir terapi çıkardı:)))
bir sonraki bölümü sabırsızlıkla bekliyoruz…
ın treatment öğrenci oturumundan izlenimler….
heyecanla beklediğimiz ın treatment’ın ilk bölümünü kim psikolojinin samimi konukseverliğiyle izlemiş bulunmaktayız.
yaklaşık yarım saatlik terapi seanslarını içeren dizinin terapisti Paul’un ilk konuğu Laura’ydı. Laura geçirdiği kötü bir gecenin ardından sabahın ilk saatlerinde Paul’un kapısını çalmıştı.
Genel itibariyle seansa baktığımzda Paul’un pek konuşmadığını, danışana karşı duygularını dışa vurmadığını, gayet profesyonel yaklaşımla terapiyi devam ettirdiğine şahit olduk. Seansa psikanalist görüş hakim. Bunu gerek Paul’un fazla konuşmamasa, Laura’nın konuşmalarının ağırlıklı olması, terapi yapılan mekanın loşluğu bize gösteriyor.
Terapinin sonuna doğru Laura Paul’a olan duygularını açıkladı. Fakat Paul gayet profesyonelce davranarak ona etik kurallardan ve kendisinin sadece terapist olduğunu vurguladı.
Laura’ya baktığımızda daima onu tuzağa düşürücü sorular sordu.
laura:ağlayınca güzel olduğumu düşünüyormusun?
paul: bence kimse ağlayınca güzel olmaz
bu diyalogda olduğu gibi…
Profesyonel terapist Paul bu tuzakların hiçbirine düşmedi.
Laura probleminden hep uzaklaşarak konuşmalar yaptı. Ama Paul odak noktanın hep Laura olmasını sağladı. Laura farklı konulara geçiş yapsada hemen asıl probleme dönmesini sağladı. Ayrıca Paul Laura’ya büyük farkındalıklar da kazandırdı. Az ve öz konuşmalarıyla Paul iyi bir terapi çıkardı:)))
bir sonraki bölümü sabırsızlıkla bekliyoruz…
kısım bir
katılan şahısların tanışımı.
Sonra dizinin ilk bölümünün izlenmesi.(duraklatarak önemli noktalarda tartışılması kararlaştırılmıştı lakin bölümün sonuna kadar hiç duraklatılmadı :). Bölüm izlendikten sonra yorumlara ve tartışmaya geçildi).
Gözyaşları içindeki Laura belirdi ekranda. Ağlamasının sebebi olarak da berbat geçen geceyi gösterdi.Yaşadığı olayı anlattı ardından o olayın terapist ile geçen şekilde olan versiyonunu anlattı. Hangi senaryonun gerçek olduğu ya da bu olayın gerçekten yaşanmış olup olmadığı sanırım daha sonraki bölümlerde açığa kavuşacak.
Sevgilisinin kendisine evlilik/ayrilik şeklinde bir ültimaton verdiğinden bahseden Laura Terapistimizin olayları bağlama yeteneği sayesinde ültimatonun ilk önce kendinden geldiğini farketti.
Terapistine olan ilgisini açıklarken zihnindeki senaryolar tekrar açıklığa kavuşmakta ve bi kaç senaryoyu anlatmakta Laura. Paul bu durumda sınırların profesyonelce çizildiğini danışana ifade etmekte ancak bu durum danışandaki terapist rolüne olan ulaşılmazlığı tetikleme ihtimali beni ürkütmedi diyemem. Terapist birçok noktada bu atakları örtbas etmeyi başardı. Laura terapistin kendisi ile ilgili düşüncelerini sordukça konuyu başka yere cekmekte terapistimiz.(Sence de ağlayınca güzel oluyor muyum şeklindeki sorusuna kimseye ağlamak yakışmaz gibi bir söylemde bulunması da şu anda aklıma gelen en belirgin örnekti). Ancak bazı noktalarda koruyucu bir rol içine girdi terapist.( battaniyeyi üstüne örtmesi, terapi bitiminde taksi çağırma talebi vs).
Laura oldukça fazla yansıtmalardan faydalandı. Yaptığı şeyleri tiksindirici, mide bulandırıcı vs gibi terimlerle açıkladı. yüzünde de bunu destekler ifadeler belirdi.
Telefon çaldığında telefon bekleyebilir, halıya kusabilirim dediğinde önemsiz bi halı sorun değil vs gibi cümleler terapistin önemli davranışlarından biriydi. Böylece Laura’ya neyin önemli neyin önemsiz olmadığını bariz örneklerle dile getirmiş oldu.
Kafalara takılan bir kaç soru… Yaklaşık bir senedir terapiye gelen danışanının duyguları karşısında bu kadar bariz şaşkınlık belirtileri göstermesi beni şaşırttı… Şimdiye kadar anlamamasını garipsedim açıkçası. Diğer bir noktaysa Laura tarafından bütün seansın baştan sona planlanmış olabileceği ihtimali. Zira Birçok olayda Laura birkaç senaryo dile getirmekte. Bakalım nolcak…
Genel olarak söyleşiyi değerlendirmek gerekirse tartışma grubunun dinamiği oldukça iyi ve farklı fikirler duymak oldukça keyif verici. Tahmin ettiğimden daha fazla tatmin olduğumu söyleyebilirim ilk söyleşiden. Önümüzdeki söyleşilerin çok daha verimli ve eğlenceli geçeceği görüşündeyim…
Görüşmek üzere…
2. bölüm
Kendine güvenen bir edayla agresif bir tutum sergileyen (nereye varmak istiyorsunuz, iyi bir dinleyici olduğunuzu düşünmüştüm, çok çabuk buraya geldik) Alex Paul’e zor anlar yaşatmış, Paul de sık sık yorumlama ve yüzleştirmelerle (-bebek gibi uyuyorum -kaç çocuk ölmüştü?) sıradışı bir terapisti oynamıştır.
Alex önemli bir kararının sorumluluğunu paylaşacak birisine ihtiyaç duymaktadır. Bir yandan gidişine onay ararken bir yandan da kalmasını sağlayacak bir onaya da ihtiyacı olduğu düşünülmektedir.
Paul çok ciddi bağlantılarla (annenin vefatıyla uçuş görevine geri dönme isteği) Alex’i köşeye sıkıştırmış fakat engel olmak istemesine rağmen başaramamıştır.
2. bölüm
Kendine güvenen bir edayla agresif bir tutum sergileyen (nereye varmak istiyorsunuz, iyi bir dinleyici olduğunuzu düşünmüştüm, çok çabuk buraya geldik) Alex Paul’e zor anlar yaşatmış, Paul de sık sık yorumlama ve yüzleştirmelerle (-bebek gibi uyuyorum -kaç çocuk ölmüştü?) sıradışı bir terapisti oynamıştır.
Alex önemli bir kararının sorumluluğunu paylaşacak birisine ihtiyaç duymaktadır. Bir yandan gidişine onay ararken bir yandan da kalmasını sağlayacak bir onaya da ihtiyacı olduğu düşünülmektedir.
Paul çok ciddi bağlantılarla (annenin vefatıyla uçuş görevine geri dönme isteği) Alex’i köşeye sıkıştırmış fakat engel olmak istemesine rağmen başaramamıştır.