Ergen PsikolojisiKim'den HaberlerRuh SağlığıYetişkin Psikolojisi

TGS Dergisinde “STRES VE BAŞA ÇIKMA” Yazımız

STRES VE BAŞA ÇIKMA

Canlılar aleminde değişmez olan bazı kurallar vardır. Bu kuralların en başında çevresine sürekli “uyum gösterme” durumuyla her an karşı karşıya olmasını örnek gösterebiliriz. Örneğin değişen hava şartlarından tutun da, değişen fizyolojik şartlara (fiziksel gelişim, hamilelik, kilo alımı vs), değişen sosyal koşullara (yeni bir iş, taşınma, yeni sosyal çevre, okul değişiklikleri), değişen psikolojik durumlara ( mağdur olmak, çaresizlik, kaygı, ümitsizlik vs), canlılar ve bireyler olarak uyum göstermeye çalışırız. Bireyin dış çevredeki fiziksel koşullar ya da içinde bulunduğu sosyal ortamdaki psikolojik koşullar uyumu ya kolaylaştırır ya da zorlaştırır.

Yani tanımlayacak olursak bu durumu, bireyin, fizik ve sosyal çevreden gelen uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı gayrete “stres” olarak karşımıza çıkar.

Stresin, artık modern insanın günlük yaşamının bir parçasını oluşturduğunu hepimiz yaşantılarımızdan bilmekteyiz. Zaman daraldıkça ve yapmak zorunda olduğumuz işler çoğaldıkça sürekli baskı hissederiz. Hava ve gürültü kirliliği, trafik, suç ve aşırı çalışma gündelik yaşantımızda her geçen gün artış göstermektedir. Zaman zaman sevdiklerimizi kaybetmemiz, doğal felaketler ya da insan kaynaklı felaketler gibi strese yol açan büyük olaylarla karşılaşırız. Stres acı veren duygulara, örneğin anksiyete ya da depresyona, hafif ya da ağır fiziksel hastalıklara da yol açabilir.

Ancak insanların stres yaratan olaylara tepkileri farklıdır. Stres yaratan bir olay bazı insanlarda ağır psikolojik ya da fizyolojik sorunlara yol açarken, bazılarında hiçbir sorun yaratmazlar. Bir kişinin stresi algılaması, çevresinde oluşan olayların karakteristikleriyle, kişisel tarihiyle, olayları değerlendirme biçimi ve olaylarla başa çıkma tarzıyla belirlenir. Potansiyel olarak stres yaratan durumların ardından kişinin psikolojik acı ya da hastalığa yakalanma derecesi, psikolojik ve biyolojik duyarlılıklar ve kişinin bu durumlar karşısındaki gücüyle belirlenir.

Sterse karşı ortak psikolojik tepkiler, anksiyete, öfke ve saldırganlık, doyumsuzluk ve depresyon ve biliş bozukluğunu (örneğin yoğunlaşma, dikkat ve performans sorunları) kapsar.

Stresin yol açtığı duygular ve psikolojik uyarılma son derece rahatsız edicidir ve bu rahatsızlık kişiyi bunu azaltmak için bir şeyler yapmaya güdüler. Bu durumda “başa çıkma”ya uğraşırız.

Başa çıkmak için,
•alternatif çözümler oluşturmayı,
•bu alternatifleri değerlendirmeyi,
•aralarından seçim yapmayı,
•seçilmiş alternatifi uygulamayı
•fiziksel egzersizler yapmayı,
•pozitif sosyal destek almayı seçebiliriz.

Sayısız araştırma, bir çok sosyal bağlantısı (eş, arkadaşlar, akrabalar ve grup üyeliği) olan kişilerin, az sayıda destekleyici sosyal ilişkisi olan sosyal insanlardan daha uzun yaşadıklarını ve strese bağlı hastalıklara daha az yakalandıklarını ortaya koymuştur. Arkadaşlar ve aile bir çok bakımdan destek sağlayabilir. Onlar sorunlarımıza ragmen bizi severek özdeğerimizi pekiştirip destekleyebilirler. Bilgi verir, öneride bulunurlar, dostluklarıyla bizi endişelerimizden uzaklaştırırlar, parasal ya da maddi yardımda bulunurlar. Bütün bunlar çaresizlik duygularının azalması ve başa çıkma yeteneğimize duyduğumuz güvenin artması yönünde etki eder.

Başkalarıyla paylaşıldığında, stresin üstesinden gelmek kolaylaşır. İnsanların en çok, herkesi etkileyen felaketlerin üstesinden gelebildikleri görülür. İnsanlar ortak bir hedefe yönelik olarak birlikte çalıştıkları zaman, kişisel anksiyeteler ve çatışmalar unutulmaya yüz tutar.

Bazı sözlerin bize dediği gibi…
“Birlikten kuvvet doğar.”
“Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.”
“Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır.”

Şunu unutmayalım ki;

Yaşamın 5 alanı vardır. Bunlar düşünceler, ruh halleri, bedensel tepkiler, davranışlar ve çevredir. Bunların hepsi birbiriyle etkileşim halindedir.

Düşüncelerimiz her şeyin başlangıç noktasıdır…

Birlikteliklerimizden her daim güç aldığımız, güzel günlere olan umutlarımız ve inançlarımızla, sevginin ve emeğin kıymetini elden bırakmadığımız günlerde birlikte olmak dileğiyle…

Psikolog Ebru Demirköz
[email protected]
Kim Psikoloji

Kim Psikoloji Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Kısıklı Mah. Alemdağ Cad. Masaldan İş Merkezi No: 60, A Blok Kat 1 Çamlıca Üsküdar İstanbul
0216 428 7 546
Gelişmelerden haberdar olmak için lütfen mail grubumuza üye olunuz:

Konuşalım

T: +90 216 428 7546
E: [email protected]